info@humaclinic.com

İleal İnterpozisyon (Bağırsak Göçürme) Ameliyatı

Bağırsak göçürme (İleal İnterpozisyon) ameliyatı:(şeker ameliyatı)

Bağırsak göçürme (İleal İnterposizsyon) ameliyatının  amacı Tip 2 şeker hastalarında insülin direncini azaltmak ve hücrelerin insüline duyarlılığını artırmaktır. İnce bağırsakların son iki metrelik kısmında salgılanan GLP-1 gibi peptidlerin mideden gelecek gıdalarla uyarılarak salınımını arttırmak  için ileum adı verilen bu kısmı  midenin çıkışına yaklaştırmak, göçürmektir.

Ameliyat işlemi; midenin açlık hormonu (Gherline) salgılayan bölümünün çıkarılması ve ince bağırsağın son yaklaşık 2 metrelik kısmının midenin hemen çıkışına göçürülmesidir. Midenin bir kısmının alınması, hastanın açlık hissinin azalmasını sağlar. Bağırsak göçürme ameliyatında obezite ameliyatlarında yapılan mide küçültme oranına göre daha az mide küçültme işlemi yapılır; daha fazla mide bırakılır.

Bu ameliyatta beklenen yarar: yiyeceklerin doğrudan ince bağırsağın son kısmına geçmesi ile insülin duyarlılığını artıracak hormonların (GLP-1, Oxyntomodülin, Polipeptid YY vb.) salgılanması, ince bağırsakların baş tarafından salgılanan insülin direncine yol açan GİP, glukagon vb. Gibi bazı hormonların salınımının azaltılmasıdır. İnsülinin vücutta üretilen fakat yeterince kullanılamayan insülin daha verimli kullanılacak, diyabet ilaçlarına ve insülin enjeksiyonuna ihtiyaç kalmayacaktır.

İleal İnterpozisyon işleminden başka metabolik cerrahi ameliyatı var mı?

Diyabet ve diğer metabolik rahatsızlıklarda, tamamında mide ve ince bağırsağa müdahale edilen çok çeşitli ameliyat tekniği vardır.

Şeker Hastalığı Ameliyatı Nedir?

Şeker hastalığının, diyet, egzersiz ve ilaç kullanımı ile tedavi edilmektedir. Bu yöntemlerin yetersiz olduğu durumlarda şeker hastalığının vücudda özellikle kılcal damarlarda başlayan hasarları organ kayıplarına kadar ilerleyebilmektedir.

Hastaların çok az kısmı spor ve diyetlerine  dikkat etmekte, ilaçlarını düzenli kullanmaktadır.  Tip 2 şeker hastalığının en başarılı, etkili tedavisi, son 10 yılda geliştirilmiş ve etkinliği kanıtlanmış metabolik cerrahi  yöntemleridir.

Metabolik cerrahi, alınan yemek miktarını azaltarak ve bağırsakta salınan GLP-1 gibi peptidlerin salınabilmesi için besin emiliminin bağırsağın son kısmından başlatmak üzere bağırsak yer değişikliği veya  geçiş yollarını değiştirerek, hormonların daha aktif çalışmalarını diyabet sorununu ortan kaldırmayı sağlamaktadır.

Şeker Hastalığı Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Ameliyat kararı tetkiklerin ve ilgili doktorların incelenmesinden sonra hasta ve doktorun ortak bir kararı ile yapılmalıdır. Hasta, hastalığın hayati etkisi, hastalığa bağlı olarak oluşacak komplikasyon hakkında bilgilendirilmelidir.

İlk olarak hasta ayrıntılı tetkik ve incelemeden geçirilir. Hastaya yapılacak ameliyat tekniğinin seçimi, hastanın vücut kitle indeksine göre belirlenir. Hasta teknik ayrıntı hakkında da bilgilendirilmelidir. Cerrah, tekniğin seçimini, hastanın vücut kitle indeksi, hastalık ile ilgili geçmişi, kullandığı ilaçlar, geçirilmiş karın ameliyatları gibi bilgilerle belirleyecektir.

Ameliyat, metabolik cerrahi adı altında, aynı seansta yapılan bir dizi ameliyat serisidir. Hastalığı ortadan kaldırmak için bağırsak ve mide üzerinde yapılan işlemlerle hastada  hormonal değişiklikler geliştirilir. Bazı hastalarda Şeker hastalığı yanı sıra görülen obezite de bu ameliyatla ortadan kaldırılır.

Operasyonda ilk aşama, midede gherline adlı açlık hormonu üreten fundus adlı bir bölüm vardır. Cerrahi işlem ile bu kısım kesilip, çıkartıldığında, yemek yeme miktarı ve isteği azalır; obezite sorunu biter, şeker hastalığının  ağırlığı azalır fakat bitmez. Tek başına mideye yapılan müdahale yeterli değildir; Mide operasyonu tamamlanınca ince bağirsağın yaklaşık 2 metrelik son kısmını, mide çıkışına yaklaştırıcı ameliyat eklemek gerekir. Bağırsağın ileum adı verilen son kısmında şeker metabolizması üzerinde etkili bir takım özel hormon ve peptidlerin salgılanmasını sağlar.

Ameliyat tamamlandıktan sonra ince bağırsağın ilgili kısmından eskiye bakarak daha az salgılanan hormon pankreas üzerindeki baskıyı kaldırması ile insülin salgılama hızı artar ve hastalık ortadan tamamen kalkar.

Şeker Hastalığı Ameliyatı Kimlere Yapılır?

Şeker hastalığı ameliyatı hastalık nedeni ile metabolizması bozulmuş olan insanlara metabolizmalarının tekrar düzenlenmesi için yapılan bir operasyondur.

Şeker hastalığı (diyabet) ameliyatı insülin depoları tükenmemiş Tip 2 şeker hastalarına yapılmaktadır. Ameliyatlardan sonra % 90 oranında hastalarımız tamamen ilaçları ve insülini terk etmişlerdir.

Doku hasarı ilerlemiş gecikmiş Hastalarda şeker hastalığı ameliyatından yarar beklenmez; ameliyat uygulanamaz.

Metabolik Cerrahi Ne Kadar Sürer?

Son yıllarda geliştirilen yöntemler ile metabolik hastalıkların cerrahi yöntemlerle tedavi edilmesi, metabolik cerrahi olarak adlandırılır. Şeker ameliyatı, diyabet cerrahisi olarak tanınan metabolik cerrahi, hipertansiyon, obezite, Tip 2 diyabet ve yüksek kolesterol gibi diğer hastalıkların tedavisinde de kullanılmaktadır. Metabolik sendrom hastalıkları tedavi edilmediğinde veya eksik tedavi halinde kişinin yaşam kalitesini düşüren veya hayatı tehdit eden ağır hastalıklara, organ kayıplarına sebep olur. Metabolik cerrahi tedavisinde başarı oranları her geçen gün artmaktadır. Özellikle organ hasarları, doku yıkımları gelişmemiş, erken cerrahi uygulanan hastalarda tedavi başarısı çok daha yüksektir.

Metabolik cerrahi, birçok cerrahi teknik kullanılmaktadır. Hastanın, boy, kilo, VKİ, yaş, hastalığın süresi, geçirilmiş karın ameliyatları gibi çeşitli kriterlere göre cerrahi tekniğin seçimine cerrah karar verir. Metabolik cerrahide temel hedef bağırsakların uyarılarak  pankreasın insülin üretimini aktive eden maddelerin salgılanmasıdır.

Metabolik cerrahi kapalı, laparoskopik yöntemle 5mm ve 10 mm lik dört veya beş delikten girilerek ameliyat gerçekleştirilir. İşlemin süresi, seçilen crrahi tekniğe göre değişmektedir. Yönteme göre operasyon 1 veya 4 saat sürebilir. Hasta 4 veya 5 gün hastanede kalabilir. Ameliyatların bir kısmı yemek yemeyi kısıtlarken bir kısmı da gıdaların bağırsaktan emilimi azaltan ameliyatlardır.

Şeker Hastalığı Ameliyatı Riskleri Nedir?

Her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatta da genel riskler mevcuttur. Ameliyat 2000 senesinde yapılmaya başlandı ve %92 oranında başarılar sağladı.

.  Ameliyat sonrası da kanama riski.

Hastalarda teşhisi ve tedavisi zor, emboli, kan pıhtılama risklerini azaltmak için kan sulandırıcı, pıhtılaşmayı azaltıcı ilaçlar kullanmaktayız. Bu ilaçlar ameliyat yerlerinde kanamaya sebep olmaktadır. Cerrahların, kanama riskini bildikleri halde bu ilaçları kullanma sebepleri, kanamadan daha ciddi emboli riskinden hastalarını korumak istemeleridir.

. Akciğer emboli (pıhtı) ;

kan akımının yavaşlaması sebebiyle bacaklardan akciğere pıhtı atmaya sebep olabilir. Bunun için hastaya varis çorabı giydirilmesi , clexan gibi pıhtı önleyici ilaçların verilmesi gereklidir.

.Anastomoz kaçağı;

Diyabet, obezite gibi hastalıklar yara iyileşme sürecine olumsuz etkilidirler ve komplikasyonlar obez ve diyabet olmayan hastalara göre daha fazla oranda görülmektedir. Operasyon sonrasında, eksik, yetersiz doku iyileşmesi sebebiyle % 1-2 oranında bağırsak bağlantılarından sızıntı ve kaçaklar olabilmektedir. Kaçakların erken tespiti hastanın karın içi organlarında ağır hasara sebep olan karın zarı iltihabı (Peritonitis)  gelişmeden müdahale imkanı bulunur. Son yıllarda artan cerrahi beceri ve deneyim ile laparoskopik cihaz ve alet teknolojisindeki gelişmeler, hastalarda mide-bağırsak kaçağı gelişmesi ihtimallerini önemli ölçüde azaltmıştır. Ameliyatta kullanılan alet ve malzemenin doğru seçimi, cerrahi deneyim, beceri ve titizlik ile bu komplikasyonlar önemli ölçüde azalır. Ayrıca hastanın ameliyat öncesi davranış disiplini bazı komplikasyonların önlenmesini mümkün kılar. Hasta sigara kullanıyorsa  ameliyattan 2 hafta önceden sigara kullanımına  ara vermelidir. Hasta, ameliyat öncesi 2 haftalık diyet ile ağırlığının % 5 -10 kg kadar kilo vermesi çabuk yırtılabilen karaciğerin mukavemetini arttırır, cerrah daha kolay çalışır.

.Enfeksiyon riski:

Operasyon sonrasında en sık görülen enfeksiyon çeşidi akciğerde atelektazi adı verilen akciğer alanlarının sönmesi ve pnömoni denilen akciğer enfeksiyonu gelişmesi ihtimalidir. Hastalar, ameliyat sonrası atalektaziden korunması için daha derin nefes alıp verme egzersizleri yapmalıdırlar.

.Uzun yıllar içinde kronik vitamin mineral eksiklikleri gelişebilir. Bağırsak yerlerinde yapılan değişikliklere bağlı olarak, ilerleyen sürelerde alınan besinlerin emilimi sorunu oluşabilir. Bundan dolayı çeşitli vitamin, mineral eksikliği ve değerlerinin düşüklüğü sorunu ortaya çıkabilir.

Hangi şeker hastalığının tedavisi vardır?

Tip1 şeker hastalarının, pankreası, hastaların hayatını sürdürmeleri için gerekli insülini ya hiç üretmemekte veya çok az üretmektedir; Tip 1 şeker hastalarının tedavisi eksik olan insülinin dışarıdan injeksiyon yoluyla hastaya verilmesi ve beslenmenin düzenlenmesi şeklinde düzenlenmektedir.  Besinlerin içermiş olduğu karbonhidrat miktarlarına göre insülin miktarının düzenlendiği karbondioksit ölçümüne dayalı tedaviler ile TİP1 hastalarının hayatları oldukça kolaylaşmaktadır.

Tip 2 şeker hastalarında  vücutta insülin salınımı ve hücreler trafından kullanımı eksiktir. Tedavi için beslenme düzenlerinin sağlanması, hücrelerin insülin hormonuna duyarlılıklarını artırmayı ve insülin salınımını arttıran ilaçların kullanılması, bu ilaçların yetersiz kaldığı durumda, hastaya dışarıdan insülin sağlanması şeklindedir.

Şeker hastaları tedavilerine yeterli özen göstermezlerse, gereken tedaviye uymadıkları taktirde, yüksek kan şekeri bir süre sonra organ kayıplarına varan ek hastalıklara yol açmakta,  nöropati (sinirlerde hasar), nefropati(böbreklerde hasar) ve retinopati(göz dibi hasarı),   organlarda ve kalpte damarların tıkanıklıklarına yol açan kılcal damar hastalıkları gibi bir çok hastalığa da yol açmaktadır.

Tip 2 Şeker Ameliyatı Olanlar Nelere Dikkat Etmelidir?

Tip 2 şeker hastalığı ameliyatı sonrası hastalarda kilo kaybı beklenir. Bu durum sağlıklı bir gelişmedir.

Dikkat edilmesi gerekenler;

Ameliyat sonrası 1. Günden sonra hastalarımız su içmeye başlayabilirler; 2. ve 3. Gün çorba komposto gibi sıvı gıdalar diyete eklenir. Genelde bir sorun yoksa 3 veya 4. Gün hasta taburcu edilebilir.

Ameliyattan sonra ilk 20 gün ağır şeyler kaldırmamalı, karna darbe alınmamasına dikkat edilmelidir.

Ameliyat sonrasında hasta 10. günden itibaren seyahat edebilir

Banyo yapmak için ameliyattan sonraki 7. gün uygundur.

Ameliyattan sonraki ilk günden itibaren kan dolaşımının düzenlenmesi, pıhtı ve emboli riskini azaltmak için hastane içinde kısa yürüyüşler yapılmalıdır. Dolaşımın düzelmesi, damar içi pıhtılaşma ve emboli gelişmemesi için hareketli olmak, uzun süre hareketsiz kalmamak önemlidir.

. Ameliyat sonrasında ilk saatlerden itibaren derin nefes almayı sağlamak için solunum egsersizleri hayati derecede öneme sahiptir; akciğerlerde oluşabilecek balgama bağlı tıkanmaları, atelektazi denilen ve akciğerin bir bölümünün zatürreye yol açan akciğerin sönmesi, devre dışı kalması gibi komplikasyonlardan sakınmak için solunum jimnastiği ihmal edilmemeli, hastanın bu egzersizi uyguladığından emin olunmalıdır.

.Dikkat edilmesi gereken en önemli durum, kilo kontrolünün sağlanmasıdır. Her ne kadar ameliyatlarda % 90 oranlarında tam tedavi başarısı yakalanmışsa da sonraki yıllarda yeniden eksilen ve yaşlanan dokular sebebiyle hastalarımızın  bir kısmında yeniden şeker hastalığı beklemekteyiz. Şimdilik Dünyada yaklaşık metabolik ameliyat geçirmiş hastaların 15 yıllık sonuçları ile ilgili istatistiki bilgi vardır. 10 yıllık sürede iyileşmiş hastalardan yaklaşık % 15-20 civarında hasta yeniden Tip 2 şeker hastası olarak ilaç kullanmak gerekmiştir.

.Operasyon sonrası şeker kontrolünün tam olarak sağlanması için yaklaşık 1-3 aylık zamana ihtiyaç vardır.

Tüm diyabet hastaları “Metabolik Cerrahi Ameliyatı” olabilir mi ?

Hayır, Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere iki çeşit diyabet hastalığı vardır. Tip 1 Diyabet vücutta hiç insülin üretilmemesidir. Tip 2 Diyabet ise vücutta üretilmiş insülinin hedef hücrelerde kullanılamamasından kaynaklanır. Metabolik Cerrahi yöntemleri yalnızca Tip 2 Diyabet hastalarına uygulanmaktadır.

Metabolik cerrahi ameliyatı olmak için kilolu mu olmak gerekir ?

Obezite ameliyatlarının şeker kontrolünde kısmen yararı vardır; obezite ameliyatları “şeker ameliyatı” değildir. Ancak obezite ameliyatını daha kısa sürede yapılıyor olması, şekerin kontrolündeki kısmi yararı sebebiyle yanlış olarak “şeker ameliyatı” olarak tanımlanmaktadır.  Metabolik cerrahide  tam olarak şeker hastalığının bitirilmesi amaçlanır. Yapılan işlem obezite cerrahisi değil, metabolik cerrahidir. Hastaların kilolarından bağımsız olarak, insülin rezervine bakılarak ameliyat kararı verilir. Vücutta yeteri kadar insülin üretilmesi, ameliyat için şarttır. Kilo fazlalığı, yalnızca ameliyatın teknik seçimini belirler.

İnsülin deposu ne demektir ?

Vücudun açlık ve tokluk durumunda insülin üretebilme kapasitesi ve miktarıdır. Hastamızdan açlık ve tokluk kanındaki insülin ve c-peptid değerlerine göre insülinin yeterli olup olmadığını anlar, ameliyat çeşidine karar veririz.

Diyabet cerrahisi ile metabolik cerrahi aynı ameliyat çeşitleri midir?

Metabolik cerrahi  sadece Tip 2 diyabet hastalarına değil farklı metabolik hastalıklarda uygulanan ameliyatların tümünü kategorize etmek için yapılan bir tanımlamadır. Günümüzde halk tarafından Tip 2 diyabet hastalarına uygulanan cerrahi operasyonların şeker ameliyatı denmektedir. .

Tahliller uygunsa ameliyat olabilir miyim? 

 Ameliyata uygunluk sadece insülin deposu yeterliliği ile verilmez. Ayrıca cerrah, kardiyolog, endokrinoloji uzmanı ve anestezi uzmanı, göğüs hastalıkları uzmanı gibi farklı dal doktorları tarafından görüş ve değerlendirme alırız. ameliyata engel olacak bir durum yoksa hemen ameliyat olabilirsiniz.

 Metabolik sendrom nedir?

Metabolik sendrom, obeziteye bağlı gelişen, hipertansiyon, kolesterol, insülin direnci, tip 2 diyabet, uyku apnesi, non- alkolik karaciğer yağlanması, gut gibi hastalıkların bir arada bulunması durumudur.

  1. Ameliyattan sonra ömür boyu vitamin kullanmam gerekir mi? Bu ameliyat tekniğinde bağırsak kısalmaz, emilim etkilenmez.  Ancak kısmen küçülen mide kapasitesi sebebiyle yeterli ihtiyacı karşılayacak vitamin ve mineral alımında eksiklil olabilir. Kontrol muayeneleri önerilir, gereklidir. Ancak gastrik by pass, gibi ameliyatlar kadar ciddi vitamin ve mineral eksikliği beklenmez. Ameliyat ile emilimi  azaltacak bir işlem yapılmaz. Hastalarımızın, ilk 3 ay vitamin ve mineral almalarını öneririz. Üç ayın ardından aldıkları besinlerdeki vitamin ve mineraller hastalara yeterlidir.
  2. Cerrahi sonrası fiziksel aktivite nasıl olmalı? Ameliyattan sonra ilk bir aylık sürede hastalarımıza yalnızca tempolarını kendilerine göre ayarladıkları spor amaçlı yürüyüşleri önermekteyiz. Birinci ayın ardından hastalarımız yüzebilir, bisiklet sürebilir, karın bölgelerini çok zorlamayacak şekilde egzersiz yapabilir. Üçüncü ayın ardından ise hastalarımız ağır egzersizlere yavaş yavaş başlayabilmektedir.
  3. Ameliyat sonrası su tüketimi nasıl olmalı? Ameliyat olduğunuz gün bile yudum yudum su içmeye başlamanızı isteriz. Vücudumuzun ¾’ünü su oluşturmaktadır ve yaşam için olmazsa olmazımızdır. Ameliyatlarımız ardından da gerek vücudun iyileşmesine destek olmak için, gerek yaşamsal faaliyetlerin sağlıklı şekilde devam etmesi için her geçen gün arttırarak 1. Aya kadar günde en az 1.5 litre su içmenizi isteriz. Sonrasında bu rakamın da üzerine çıkarak 2-2.5 litre su içmek hastalarımızın hedefi olmalıdır.
Görüşme Başlat
Huma Clinic
Huma Clinic
Merhaba,
Sizlere nasıl yardımcı olabiliriz ?